Zeytinyağında ki sihir
Eski çağlarda zeytin yağı. üretimindeki zorluklar nedeniyle az bulunan son derece değerli bir maddeydi. Zeytin ağacının ve zeytin yağının tanrısal bir ürün olduğuna inanılır, tapınaklarda tanrılara sunulan adakların arasında çoğunlukla zeytinyağı da yer alırdı.
En ilkel yöntemlerle elde edilen çok az miktarda yağ öncelikle tıbbi amaçlarla kullanlmıştı. Zeytin yağının vücuda sürülerek yaraları iyileştirdiği, cilde canlılık ve parlaklık verdiği anlaşılmıştı. Yaralar üzerinde iyileştirici özelliğikleri olan zeytinyağı küçük cam şişelerde ilaç olarak saklanmıştı.
Akdeniz tarzı beslenmenin yararları batıda yeniden keşfedilmiş olan zeytinyağı sağlıklı ve kaliteli bir hayatın vazgeçilmezleri arasında yer almıştır.
Bir çok araştırma sonucuna göre zeytinyağı kandaki kolestrol seviyesini düzenler, kalp damar hastalılarının yüksek tansiyonun şeker hastalığının sindirim sistemi hastalıklarının önlenmesinde çok önemlidir.Bir çok vitaminin yanında içerdiği zengin E vitamini yaşlılığı engelleyici bir etki sağlamaktadır.
Ölmez ağacı olarak bilinen zeytin ağacı ve bu ağacın meyvesinin suyu olan zeytin ağacının insanlar için gerçek gençlik ve güzellik kaynağı olduğuna inanılır.
Zeytin yağında kaliteyi arttırıcı pek çok faktör Romalılar zamanından beri bilinmektedir. Elde edilecek zeytinyağı kalitesi zeytin hasatında başlar. Bu yüzden zeytinde çürümeye yol açtığı gerekçesiyle ağaçların sırıklarla dövülmesi ya da toplama maliyetlerini düşürmek için dalında olgunlaşmaya bırakılması bir çok açıdan eleştirilir.
En iyi yağın, mümkün olan en acı zeytinden elde edildiği söylenir. Her hangi bir nedenle zarar görmüş zeytinler iyi ayıklanmalı ve toplanan zeytinler yirmidört saat içinde sıkılmalıdır.
Doğada naturel olarak yenilebilen tek bitkisel yağ olan zeytin yağının duyusal özellikleri; Zeytinin çeşidine iklim ve toprak şartlarına, zirai mücadele yapılıp yapılmadığına ağacın beslenme durumuna mevsim şartlarına işleniş şekline olgunluk derecesine hasat zamanına muhafaza şekline göre değişmekte olduğundan duyusal özelliklerinin değerlendirilmesi son derece uzmanlık gerektirir.
Polifenoller,antioksidan olarak insan vücudunda ki çeşitli nedenlerle oluşmuş serbest radikalleri temizleme kabiliyetine sahiptir.Çeşitli reaktif oksijen türlerini hücrelerden uzaklaştırarark metabolizmayı zinde tutar.Kanser riskini ve kardiyovasküler hastalıkların risklerini azaltır.Alzheimer hastalığının başlangıcını geciktirir.
Zeytin meyvesi görme fonksiyonunda önemli olan vitamin A (retinol) doğurganlıkta yaşlanmayı geciktirmede rol oynayan ve hücre yenileyici olan vitamin E(tokoferol) kanın pırtılaşmasında rol oynayan vitamin K ve raşitizmi önleyen vitamin D(kolekalsiferol) yi içermektedir. Kan hücrelerinin kümeleşmesinde (agregasyonunda)rol oynayan faktörlere karşı etki göstererek, kan damarlarındaki pıhtı riskini azaltmaktadır.Sindirim sistemini düzenleyerek toksik maddelerin atımını sağlayıcıdır. Mide asitliğini azaltarak gastrit ve gastroduodenal ülserlere karşı koruyucu özelliği olduğu belirlenmiştir. Çocuklarda kemik ve diş gelişimini arttırdığı ve yaşlılarda ise kemik erimesini (osteoperoz) azalttığı rapor edilmektedir.